Farkında Olmadan ‘Modern Köle’ Hayatı Sürüyor Olabilirsiniz

Çoğumuz özgür olduğumuzu düşünüyoruz ancak itiraf etmesi zorda olsa, yaşantılarımıza bakıldığında aslında modern kölelerden başka bir şey değiliz. Köle olmak, mutlaka zincirlendiğiniz veya birisine ait olduğu anlamına gelmiyor.

Şimdi okumanız gereken daha pek çok kölelik biçimi var. İşte size aslında gizli bir modern köle olduğunuzu gösteren 6 işaret ve bunun yanında sizi zorlayan kısıtlamalardan nasıl özgürleşeceğinizle ilgili naçizane ipuçları:

1. Çok fazla televizyon izliyorsanız.

Modern bir köle olduğunuza dair açık ve net bir işaret, günlük hayatınızın büyük kısmını dikkatle programlanmış televizyon kanallarını izleyerek boşa harcamanızdır.

Televizyon sizi sürekli etmeye çalışıyor; yalnızca sizi, olduğunuz gibi yetersiz olduğunuza ikna etmek isteyen reklamlar aracılığıyla yalanlar satıyor ve hayatınızı daha iyi hale getirmek için ürünler üzerinde para harcamanız gerektiğine inandırıyor. Televizyon, sizi hayatınıza ve dünyaya olan tüm olumsuz şeylere karşı hareket etmeyen, düşünmeyen veya tepki göstermeyen, tembel, pasif bir insana dönüştürüyor. Şovlarla da sizi hipnotize ediyor.

abi her şeyin doğru bir dozaj aralığı ve düzgün kullanım alanı var. Yapmanız gereken şey, tv kanal listenizi baştan aşağı yenilemek. İlk sıradaki kanalları bilim ve gelişim ile ilgili belgesel kanallarına ayırın ve günlük televizyon izleme miktarınızı 90 dakika ile kısıtlayın. Ya da en doğru yolu seçin ve televizyonun fişini tamamen çekin!

2. Siyasetçileri fanatikçe destekliyorsanız.

Hangi politik görüşü destekliyor olursanız olun, şu artık kafalara kazınması gereken bir gerçek ki, hiçbir politikacı yaşadığımız dünyaya gerçekten olumlu bir değişim getirmek istemiyor. Aksine, herhangi bir değişikliğin yapılmasını önlemeye çalışıyorlar, böylece güç koltuğuna oturmaya devam edip bulundukları konumu sağlamlaştırma derdindeler.

er bir politikacı değişimden bahsediyorsa, onu ve vaatlerini iyi inceleyin. Mutlaka ama mutlaka o değişimin sonunda kendi pozisyonunu daha da sağlamlaştıracak ve kendine fayda sağlayacak büyük bir çıkar vardır. Politikacıları fanatikçe desteklemek, siyasetçilerin problem çözmede yetersiz olduğunu, tarihin kaç kez kanıtladığına bakmaksızın, köle zihniyetine sahip olduğunuzun ve dolayısıyla yönetilmek için başkalara sorgusuzca teslim olduğunuzun açık bir işaretidir…

3. Alışveriş yapmanın sizi mutlu edeceğini düşünüyorsanız.

Her zaman yeterli maddiyatının olmadığını hissediyor musun? Moda trendlerini takip ediyor, her zaman en çok beğenilen ve tercihen pahalı markalı ürünleri satın almak istiyor musun? Onlara sahip olmakla parlayacağına ve mutlu hissedeceğine inanıyor musun? Manipülatif reklamlar bizi yeni şeyler aldığımızda tatmin ve mutlu olacağımıza inandırdı. Doyumsuzluğumuz yükseldi ve maddenin esiri haline geldik.

Gerçek şu ki içimizdeki boşluğu doldurmadığımız müddetçe alacağımız hiçbir ürün bizi mutlu etmeyecektir.

Farkında Olmadan ‘Modern Köle' Hayatı Sürüyor Olabilirsiniz

Farkında Olmadan ‘Modern Köle’ Hayatı Sürüyor Olabilirsiniz

4. Zorla çalıştığınızı hissediyorsanız.

Bugün aslında, iş yerinde dolaşmak zorunda kalmaksızın, dünyada yaşayan her insanın ihtiyaçlarını ve temel isteklerini kolayca yerine getirebilecek teknolojik kapasiteye sahibiz. Ancak, yarattığımız ekonomik sistemde para azdır, dolayısıyla neredeyse her insan diğer çalışanlarla rekabet etmek zorundadır. Bu nedenle birçoğumuzun yaptığı işler çokta yararlı olmadığı halde, yemek ve barınmak için bu süreci sürdürmek mecburiyetindeyiz.

Gerçek şu ki, her günümüzün neredeyse yarısını bir şirkete verdiğiniz halde, bunu yaparken bu işten nefret ediyorsak, istediğiniz kadar özgür olun, bunun üzerinde düşünmeniz gerekir.

5. Ne yediğinizi umursamıyorsanız.

Vücut ruhun mabedidir, ancak insanların çoğu vücutlarını “çöp” atabileceğiniz bir alan olarak görürler. Gıda şirketleri bizi, ne kadar sağlıksız ve çevreye zararlı olursa olsun, ürünlerini satın almaya ikna ederek, sadece ekonomik kazanç için yapay yiyecek kölesi haline getirdi. Örneğin, bugün en basitinden küçük çocuklara yönelik pazarlanan ve şekerlemelerin içerik kısmını okuyun. İçerisinde daha önce adını dahi duymadığınız onlarca kimyasal madde göreceksiniz…

Plastik ambalajlara sarılı bu hazır gıdaların, muazzam olumsuz çevresel etkilerden söz etmeye gerek dahi duymuyoruz…

Zayıf ve sağlıksız bir bedene sahip olmak, zayıf bir zihin sahibi olmaktır. Zihin ne kadar zayıflarsa da o kadar kolay manipüle edilebilir. Öyleyse, sağlıklı ve doğal gıdalar ile beslenmeye ve vücudunuza özen göstermeye gayret edin.

6. Bilinçsizce ilaç tüketiyorsanız.

Üzgün mü hissediyorsunuz? Sadece psikolojik ilaçların mı sizi kurtaracağına inanıyorsunuz? Ya da burnunuz aktığında hemen soğuk algınlığı ilaçları veya antibiyotiklere mi sarılıyorsunuz?
Şunu söylemek gerekir ki, hastalığın tedavisi için dikkatli bir şekilde alınırsa ilaçlar iyi bir seçenektir, ancak hastalıkların temel nedenlerinden kurtulma söz konusu olduğunda, özellikle de psikosomatik sorunlar ortaya çıktığında, ilaçlar bunu sadece tek başına başaramaz.

Tıp şirketlerinin, aslında diğer şirketler gibi öncelikli olarak kar amacı güttüğünü unutmayın. Gerçek şu ki, sağlığınızla gerçekten ilgilenmiyorlar. Bu yüzden ilaç yoluna başvurmadan önce, sağlıklı beslenme ve diğer doğal yollar aracılığıyla kendinizi tedavi etmeye çalışın. Tabi ki, ateşler içerisinde yanarken, doktora gitmeniz şarttır ancak en ufak hastalığın ve rahatsızlığın tedavisi için ilaç peşinde koşmak sizi zincirleyici ve köleye dönüştürücü bir harekettir. Kendi bedeninizi en iyi siz tanımalısınız.

Benzer motivasyon yazılarını okumak için tıklayınız

You may also like...