Buyur paşam; ilk Türk şekeri

Yıl 1923… Küllerinden doğan genç Türkiye Cumhuriyeti… Savaşla fakru zaruret içerisinde bitap düşen milleti ayağa kaldırmak, zaferi ekonomik başarılarla taçlandırmak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük hayalidir.

Daha ekonomik çalışmalar başlamadan evvel şeker mi şeker bir insan Ankara’nın yolunu tutar ve Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın huzurundadır. Bu şeker insan Uşak’lı Molla Ömer oğlu Nuri Şeker’dir. İstiklal Savaşında, Uşak iki yıldan fazla işgal altında yaşadığı için Cumhuriyetin ve işgalin ne demek olduğunu ve yeni başlayacak olan ekonomik savaşta da derhal görev almaları gereğine inanan bilgili ve tecrübeli bir insandır Nuri Şeker. Önceden pancar ve pancardan şekerin nasıl çıkarılacağı konusunda yaptığı araştırma ve uygulamaları olan Nuri Şeker huzurdadır.

Atatürk makama kabul ederek, buyur beybaba derdin nedir diyerek sorduğunda; Paşam teşekkür ederiz bizi düşmandan kurtardınız, Cumhuriyeti kurdunuz, egemenliğimize kavuşmamızı sağladınız. Müsaade ederseniz bizler de üzerimize düşen görevimizi yerine getirelim. Ben, Uşak’ta bir şeker fabrikası kurmak istiyorum. Paşam sizden para talep etmeye gelmedim. Sizden icazet ve izin almak için geldim. Bu konuda bana destek verirseniz size iki yılda Türk şekerini tattıracağım… Atatürk gülerek Beybaba görüyorum ki sende benim gibi inatçı bir karaktere sahipsin, yolun açık olsun, nerede takılırsan bana gel sana destek olayım ve yolunu açayım demiş. İşte sevgili okurlar Uşak Şeker Fabrikasının kuruluş hikâyesi böylece başlamış olur.

Atatürk’ten icazet ve duayı alan Nuri Efendi, 1923 yılında arkadaşlarıyla birlikte 600 bin lira sermayeli Uşak Terakki Ziraat A.Ş.’yi kurar. Günlük pancar işleme kapasitesi 500 ton olarak planlanan Uşak Şeker Fabrikasının temeli Uşak Terakki Ziraat A.Ş. tarafından 1925 yılında atılır ve üretime 17.12.1926 tarihinde başlanılır. Uşak Şeker Fabrikası ülkemizde temeli ilk atılan şeker fabrikamızdır.

Ve…

Şeker insan, Gazi Paşa’nın tekrar huzurundadır. Mustafa Kemal Atatürk’e ilk Uşak şekerini götürüp takdim eder Nuri Şeker. Atatürk ipek keseden bir avuç şeker alıp kesenin üzerinde diğer avucuna şekeri akıtarak, bu işi birkaç kez yapıp Nuri Şeker’e dönerek: “Nuri Bey farkında mısın, sen benden daha büyük bir işi başardın demiş.

Nuri Şeker estağfurullah Paşam benim yaptığım ne ki, alt tarafı bir fabrika. Ama siz bizi esaretten kurtarıp Cumhuriyetimizi kurdunuz dediğinde, Atatürk, “Bak Nuri Bey, Cumhuriyet kuranlar bir gün gelir tartışılır ama karın doyuranlar asla tartışılmaz ve ileride mutlaka kahramanlaşır” bunu da sen unutma der.

Evet sevgili okurlar, Atatürk’ün şahsında ve duaları ile şeker insan Nuri Şeker Bey’in nasıl kahramanlaşıp ölümsüz olduğunu hep beraber okuduk. Aslında damarlarında asil Türk kanını taşıyan her birey bir Mustafa Kemal ve bir Nuri Şeker’dir. Milletimiz değerini ve kıymetini bilse, bir Türk’ün dünyaya bedel olduğunu anlasa ve yaşasa; bugün yaşayan Atatürk Prof. Dr. Haydar Baş Bey ile olsa, bir eli yağda bir eli balda olur, dünyada cenneti yaşar ve tüm dünya insanının karnını doyurur, adaleti sağlar. Ah bir bilebilse…

Adem Birinci / Yeni Mesaj Gazetesi

OKU, YORUMLA ve PAYLAŞ

You may also like...