Karşınızdaki Kişiyi Kırmadan Onu Eleştirebilmenizi Sağlayan Teknik: Hamburger Metodu

Günlük hayatlarımızda çoğu kez karşımızdaki kişilerin düzeltmesi gereken yönlerini onları kırmamak adına dile getirmemeyi tercih ederiz. Ancak insan zihninin işleyişi ve davranışbilim yöntemlerini takip ederek bu tarz durumları karşımızdaki kişiye farkettirmeden altında tutabilirsiniz. Bu yöntemlerden en işlevsel ve uygulanması en kolay olanlardan birisi ise ya da Sandviç metodu.

Karşınızdaki Kişiyi Kırmadan Onu Eleştirebilmenizi Sağlayan Teknik: Hamburger Metodu
Karşınızdaki Kişiyi Kırmadan Onu Eleştirebilmenizi Sağlayan Teknik: Hamburger Metodu

Hamburger metodu nedir?

Hamburger tekniğini kısa bir şekilde açıklamak gerekirse; birisine geri bildirim verirken, önce olumlu sözlerle başlamak, söylemek istediğiniz olumsuz şeyleri orta kısma koymak, kapanışı yine olumlu ve geleceğe dönük cesaretlendirici sözlerle bitirmektir. Böylece karşınızdaki kişinin ruhu bile duymadan ve onu kırmadan yapıcı eleştirilerde bulunabilirsiniz.

İşte bu sebeple bu yönteme hamburger metodu deniliyor. ilk önce iyi ve olumlu bir söz yani ilk ekmek ardından yani hamburgerin et kısmı daha sonra ise ikinci ekmek yani bir başka olumlu sözle kapanış. Bu yöntemde eleştirilmek istenen şey direkt olarak söylenmez öncelikle olumlu algı yaratabilecek yöntemler dile getirilir.

Bu yöntemi uygulanışına dair gündelik hayattan birkaç örnek verelim. Örneğin Ahmet adında terleme problemi olan ve bu durumundan rahatsız olduğunuz bir arkadaşınızı onu kırmadan nasıl uyaracağınızı bilemiyorsunuz. Hamburger tekniğiyle şöyle bir yol izleyebilirsiniz;

“Ahmet sana çok özeniyorum, ne kadar sağlıklısın. Uzmanlar çok terleyen insanların sağlıklı bünyeleri olduğunu söylüyor. Ben senin kadar terlesem baya kötü kokardım, sen iyi idare ediyorsun gerçekten bakımına özen gösteriyorsun.”

Çok basit bir örnek olsa dahi konuyu anlamak açısında gayet yerinde bir örnek. Diğer konularda da, bu yöntemi kullanarak etrafınızdaki kişileri kırmadan rahatsızlıklarınızı dile getirebilirsiniz.

alıntı:

filoji

You may also like...