Bir Tek Senin mi Deden Var?
Hayatını şapka satarak idame ettiren bir adamın yolu günün birinde ormana düşmüş. Adam ormandaki patikada yol alırken yorgunluktan ve sıcaktan bunalarak ilk gördüğü ağacın altına kurulmuş, şapka dolu heybesini de yere koymuş ve şekerleme yapmaya başlamış. Adam bir süre sonra duyduğu tuhaf ayak sesleri sonucu uykusundan uyanmış. Uyandığı gibi heybesine birde bakış ki bomboş şapkalar gitmiş. Rekleks hali ile bir anda yukarı doğru bakan adam ağaçtaki maymunları görmüş heybesindeki tüm şapkaları maymunların taktığını fark etmiş.
Adam kafasını iki elinin arasına alarak düşünmeye başlamış; “şimdi ben napıcam, bu maymunlardan şapkaları nasıl alıcam!”
Bu düşüncelerle yanıp yakılan adam maymunlara dönüp baktığında maymunların da onun hareketlerini taklit ettiğini fark etmiş. Bakmış ki onlarda kafalarını kaşıyor. Bunu fark eden adam ellerini havaya kaldırmış, maymunlarda hemen aynısını yaparak ellerini havaya kaldırmışlar. Bunu fark eden adamın aklına bir fikir gelmiş.
Adam kendi kafasındaki şapkayı aldığı gibi yere fırlatmış bunun üzerine tüm maymunlarda şapkaları aşağı atmış ve adam tüm şapkaları toplamış.
Bu olayın üzerinden 50 sene geçmiş ve bu adamın artık bir torunu olmuş. O da tıpkı dedesi gibi şapka
satıcısı olmuş yine günlerden bir aynı dedesi gibi onunda yolu ormanda ki patikaya düşmüş.
Genç adamda dedesi gibi ağacın altına oturmuş ve uyuyakalmış. Uzun bir süre uyuyan çocuk uyanmış ve bakmış ki dedesi gibi heybesi bomboş. Başına gelen olaya oldukça şaşıran adam bir anda yukarı bakmış ve tüm şapkaları ağaçtaki maymunların kafasında görmüş.
Bunun üzerine genç adam; “Yıllar önce dedem bana bunu anlatmıştı ne yapacağımı biliyorum” Genç adam kafasını kaşımaya başlamış, maymunlarda aynısını yapmaya başlamış. Genç Adam ellerini havaya kaldırmış maymunlarda elini havaya kaldırmış. Bunun ardından genç adam sinsi sinsi gülerek kafasındaki şapkayı aldığı gibi yere fırlatmış.
Hemen o anda maymunun teki aşağı atlamış ve yerdeki şapkayı almış genç adama da bir tane yapıştırarak; “bir tek senin mi deden var ulan”
